Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for Şubat 2010

Doktor kontrolündeki ağlama krizlerimiz yüzünden eşim ve ben çok tedirgin gidiyoruz randevularımıza. Aslında odaya girişimiz, normal kontrol anları şikayetsiz, ta ki boyunu ölçmek için sırt üstü yatırıldığı an avazı çıktığı kadar ağlamaya başlıyor. Sesin yüksekliği ve iç parçalayıcı oluşu bize resmen panik atak yaşattığı gibi doktorumuza soru soramıyor, sorsak ta aldığımız cevabı duyamıyoruz.

Kuzumun alttan bir dişi bize “ceeee” dedi. Diş perimizin evimizi ziyaret ettiği zamanları artık çok net öğrendik. Yavru kuşumuz çok huzursuz oluyor, ağzından tükürükleri akıyor, herşeyi ağzına sokarak dişlerini kaşımaya çalışıyor, huzursuz uyuyor (uyumaya çalışıyor), uyurken acı içindeymiş gibi aniden ağlayarak uyanıyor ve az gülüyor.

Kurban bayramı tatilinde üç gün boyunca sürekli ağladı ve biz dişi tahmin edemediğimizden bu durumu anlamadığımız gibi çok da yorulmuştuk. 4. gün bakıcı ablası arayıp müjdesini istedi. Tabi bir gecede diş pıt diye çıkmadı. Önce damağımızda beyazlama görünüyor ve ilaçlarını verdiğimiz metal çay kaşığı inci tanesine çarptığı için görünmese de incecik bir çıt çıt sesi geliyor. O hafta beyaz minik dişimizle hepimiz tanıştık. Mini dişlerimiz aramıza katıldığı için günde 1 defa eritilerek içilen “diş çürüklerini önleyen” destekleyici ilacımızı da böylece almış olduk.

Kendimi kötü hissetiğim bir anı aktarmak istiyorum… daha önce doktorumuz diş kaşımaları için orta boy havuç iyi bir “diş kaşıyıcıdır” demişti. Biz de bu sefer doktora giderken minik acıkırsa diye çantamıza muz, yoğurt koymuştuk. Doktorun yanında çok huzursuzlanınca rahatlaması için “yanınızda bisküvi var mı” diye sordu. Ben de gayet safça “muz var olur mu?” diye cevap verdiğimde doktorumuzun yüzü aniden değişti. “Napıyorsunuz ne muzu, artık sadece bisküvi verebilirsiniz ki o da yumuşadığı için, o minik dişi küçümsemeyin, eline verdiğinizden büyük bir parça kopartabilir. Muz verecekseniz ben odadan çıkarım” dedi.

Bu ay kaşıkla beslenmede çeşitlerimize mısır gevreği eklendi. Bir avuç mısır gevreğinin (blendırdan geçirdik) yarısını sabahki meyvasına, diğer yarısın akşam üstü olan meyvasına karıştırıp vereceğiz. Gece beslenmesine devam, ağız kokusunu önlemek için mama sonrası su vereceğiz. Yemeklerden yarım saat sonra günde 2-3 defa yarım çay bardağı su vermemiz de önemli bir nokta.

Huysuzluğumuzun izin verdiği kadarıyla alınan ölçülerimiz aynen şöyle;
Ağırlık: 9.250 kg, Boy: 69.5 cm, Baş çevresi: 44.5 cm, Muayene bulguları: Normal, bir dişi var, 2. Diş çıkıyor. Gelişim: kendi tutunup kalkıyor, sıralıyor ve emekliyor.
Multitabs ve diğer alerji ilaçlarımızı kullanmaya devam.

Yeni egzersiz gösteremedi bize, kol kaslarını güçlendiren hareketlere devam edeceğiz (ayaklardan tutunup, eller üzerine yürüme), ayrıca bacak üst kaslar için çömelip ayağa kalkma hareketini ellerden tutup yukarıya doğru kaldırarak yaptırmaca. Doktorumuz bu hareketleri size 10 defa yaptırsam yapamazsınız, kızınız yaptıkça kasları gerçekten çok güçlü olacak dedi.

Et çok sevmiyor şikayetimize “mutlaka yemeli, bir şekilde yedirin” cevabı geldi ☺, Kafamızın aşırı terlemesi alerjik durumla birlikte yeni dişlerin çıkması da sebep olabilirmiş.

Aynada tanışma (burun, göz, kulak vb), resimli kitap okuma, hayvan taklitlerine de aynen devam ediyoruz…

Evet aylık kontolümüz bitmişti ve biz resmen odadan kaçar şekilde çıkmıştık. Diğer bekleyenler “vah yavrucak aşı mı oldu? (cevap hayır), hasta mı? (cevap hayır) diye sormadan edemediler.

Bu ay da böyle geçti. Ancak şirkette minik kızı olan Tamer arkadaşıma doktor fobimizi anlattım. Kızı Ada’da aynı şekilde davranıyormuş. Hatta pedagog tavsiyesiyle kontrolden önce oyuncak doktor setiyle epey bir vakit geçirip oyunlar oynamışları. Doktor ziyaretinde ilk muayene oyuncak steteskop ile olmuş. Veee şimdi ohh rahatladığımıza göre diyerek gerçek steteskopu dokundurduğu an Ada minnoşu basmış yaygarayı.

İlerleyen yaşlarda durumun daha vahim olacağını söyleyen hemşire ablasına gülümseyip geçtim. Ayrıca kızımın küçük kaslarını (parmakları) geliştirmesi için yaşına uygun birkaç oyuncak aldım. Yeni oyuncakların evimizde olması Defne kuzuyu mu yoksa daha çok bizi mi mutlu ediyor emin değilim ama oyuncakları gördüğümüzde ağzımız kulaklarımızda oluyor.

Sizin ve minik perinizin de gülümsemesi hiç eksik olmasın☺

Read Full Post »

Bu Ada başka Ada

Mesut ve Zerrin aile yaşantımızda müthiş güzel enerjileriyle yer alan örnek çift ve dostlarımız. Sadece dostlarımız değil aynı zamanda sevgiyle hayatımızı birleştirdiğimiz nikahımızın (aynı nikah memurunun kıydığı) şahitleri ve yine aynı doktorun ilk merhabasıyla dünyaya getirdiği bebeklerimizin heyecan ortakları.

Evet 27 Ocak sabahı yeni dünyaları “Ada” aramıza katıldı. Ada’cım senin yolculuğununu başlangıç müjdeni aldığımızda Ocak ayı gelmez-aylar geçmez dedik, dört gözle bekledik ve sen kıymetlimiz doğalı birkaç hafta oldu bile. Ziyaretimizin süresi uzun gibi görünse de seninle öyle az vakit geçirdim ki sıcaklığını tam olarak alamadım bile.

“Ne kadar minicikmiş” dedim senin sayende kızımı hatırlayarak, ve ne kadar harika… Minikliğinizdeki sır bambaşka:)

Üzerine titreyenler, seni şimdiden özledim diyen Teyzen, başucundan bir an bile ayrılmayan annen, heyecandan gözleri her daim bir çocuk ışıltısıyla bakan anneanne ve deden, anneyle babanın dostları ve de ben.

Günlerdir aklımdan çıkartamıyorum annenin kucağındaki miniş seni. Keşke yakın olsaydık diye kaç kere geçirdim içimden. Defne’yi çok özlediklerini sürekli dile getiren halasını, teyzesini, dede ve nineleri özlem konusunda sayende daha iyi anladım, bu özlem bambaşkaymış.

Çok duyduğumuz o “eğer bir adaya düşseydiniz yanınıza alacağınız üç şey (çok şey) nedir” sorusunu artık; Eğer Ada’yla bir yere gidecek olsaydınız Ada için yanınıza alacağınız üç şey nedir, veya Ada ile geçirdiğiniz en en en özel üç an nedir, veya Ada ile yapmak istediğiniz üç şey nedir şeklinde değiştiriyorum.

Bir ada kadar kendine ait karakterinle özgür yaşa, sağlıklı, mutlu ve sevenlerinin de şahit olduğu hayallerini gerçekleştiren örnek bir hayalperest ol. Ve Ada’cım bir an önce büyü de seninle oyunlar oynayalım. Sevgiyle kucaklıyor ve tekrar hoşgeldin diyorum.

Anneye not: Zerrin’cim harika bir annesin ve Ada kollarının arasında çok güvende, çok mutlu, sevgili baba Mesut kardeş; Ada’nın hayatınıza kattığı ışıltı yüzünden okunuyor. İleride kucağından (sırtından) inmeyecek aklında olsun. Tomruk ailesini harika, eğlenceli günler bekliyor…

Gururla duyurulur yandaki fotoğraf ayrıca önemli, farketmişsinizdir delikanlı adam ikinci günde belli olmuş:)

Read Full Post »